CHP Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile CHP Genel Merkezi’nde Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ile ilgili bir toplantı düzenlendi.
Toplantının ardından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, tüm belediyelerin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulan Türkiye Belediyeler Birliği, ne yazık ki, kaynaklarının neredeyse tamamını Cumhur İttifakı belediyelerine aktarmakta, muhalefet belediyelerine karşı açık bir ayrımcılık yapmaktadır. Ayrıca birlik yönetimi, kaynakları, adil olmayan keyfi politikalarla harcarken, hesap verme ilkesini de rafa kaldırmıştır.
Türkiye Belediyeler Birliği Encümen üyeleri olarak Yenimahalle Belediye Başkanımız Fethi Yaşar, Büyükçekmece Belediye Başkanımız Hasan Akgün ve Konak Belediye Başkanımız Abdül Batur ile birlikte, 23 Eylül'de, Birlik yönetimine resmi bir dilekçe verdik. Dilekçede, Birliğin hangi belediyelere, hangi kaynakları aktardığı 4 madde halinde sorduk, ancak üzerinden bir ay geçmesine rağmen, Cumhur İttifakı belediyelerine veya farklı kurumlara, hangi kaynakların aktarıldığı açıklanmadı.
Bu bilgiler TBB Encümen üyesi olan bizlerden ve halkımızdan gizlendi. Ülkemizdeki her belediye, birliğin doğal ve zorunlu üyesidir ve Türkiye Belediyeler Birliği üyeliğinden ayrılmamız yasal olarak mümkün değildir. Encümen üyeleri olarak bizler de bugün, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin başta olmak üzere, Birlik yöneticileri hakkında “görevi kötüye kullanmaktan” suç duyurusunda bulunacağız. Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanlarımız ile beraber, Türkiye Belediyeler Birliği toplantılarına katılmayacak, bu adaletsizliği protesto edeceğiz. Bu tutumumuz, Türkiye Belediyeler Birliği’ndeki hukuksuzluk sona erene kadar devam edecek.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun ile birlikte yaptığımız basın toplantısının tam metni aşağıda yer almaktadır:
Ülkemiz, siyasi iktidarın yanlış politikaların neden olduğu, çok zor bir sürecin içinden
geçiyor. Şu gerçeği ortaya koymak gerekiyor: Artık bir tarafta sadece kendi çıkarlarını düşünen bir anlayış, diğer tarafta ise yönetilemez hale gelen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, işte böyle bir ortamda, iktidarın kaderine terk ettiği vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretebilmek için tüm imkânlarıyla, büyük bir mücadele veriyor. Ancak iktidar, belediyelerimizin önünü kesmek için her türlü hukuksuz ve kanunsuz yola başvurmaktan çekinmiyor. Belediyelerimizin yetki ve gelirleri ellerinden alınıyor, belediye başkanlarımız hakkında haksız soruşturmalar başlatılıyor, vatandaşa hizmet edecek projelere engeller çıkarılıyor. Bunlar da yetmiyor, belediyelerimizin hakkı olan kaynaklar dahi tamamen partizan politikalarla ellerinden alınıyor. Bu sorunlu anlayışın son örneğini, Türkiye Belediyeler Birliği’nde yaşıyoruz.
Türkiye Belediyeler Birliği, siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, tüm belediyelerin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kanunla kurulmuştur. Ülkemizdeki her belediye, birliğin doğal ve zorunlu üyesidir. Birliğin bütçesi, genel bütçeden belediyelere aktarılan paylardan kesilerek oluşturulmaktadır. 2019 yerel seçimlerinden bu yana, Birlik bütçesinin yüzde 50’den fazlası sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden kesilen paylarla sağlanmaktadır. Sadece 2020 yılında, belediyelerimizden 86 milyon liralık kaynak kesintisi yapılarak, Birliğin bütçesine aktarılmıştır. Ancak üzülerek ifade ediyoruz ki; Birlik yönetimi bu bütçeyi, adaletsiz ve partizanca kullanmaktadır. Birliğin kaynaklarının neredeyse tamamı, Cumhur İttifakı belediyelerine aktarılmakta, muhalefet belediyelerine karşı açık bir ayrımcılık yapılmaktadır. Birlik yönetimi, kaynakları adil olmayan keyfi politikalarla harcarken, hesap verme ilkesini de rafa kaldırmıştır.
Bu kapsamda; Türkiye Belediyeler Birliği Encümen Üyelerimiz; Yenimahalle Belediye Başkanımız Sayın Fethi Yaşar, Büyükçekmece Belediye Başkanımız Sayın Hasan Akgün, Konak Belediye Başkanımız Sayın Abdül Batur ve Odunpazarı Belediye Başkanımız Sayın Kazım Kurt, 23 Eylül 2021 tarihinde, Birlik yönetimine resmi bir dilekçe vermiştir. Dilekçede, Birliğin hangi belediyelere, hangi kaynakları aktardığı 4 madde halinde sorulmuştur. Ancak üzerinden bir ay geçmesine rağmen, Cumhur İttifakı belediyelerine veya farklı kurumlara, hangi kaynakların aktarıldığı açıklanmamış, bu bilgiler Encümen üyelerimizden ve halkımızdan gizlemiştir. Ayrıca, Encümen toplantıları yasal süreleri içinde yapılmamakta, burada alınan kararlar uygulanmamakta ve Encümen üyelerimize hiçbir şekilde bilgi verilmemektedir.
Son gelişmelerden de görüyoruz ki, Birlik yönetimindeki partizanlık artık ayyuka çıkmıştır. Türkiye Belediyeler Birliği artık “Cumhur İttifakı Birliği” haline gelmiştir. Belediyelerimizin Türkiye Belediyeler Birliği üyeliğinden ayrılması yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenle, yaşanan bu tablo partimiz tarafından değerlendirilmiş ve şu kararlar alınmıştır:
Encümen Üyelerimiz, bugün, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin başta olmak üzere, Birlik yöneticileri hakkında “görevi kötüye kullanmaktan” suç duyurusunda bulunacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hiçbir belediye başkanı, Türkiye Belediyeler Birliği toplantılarına katılmayacak, bu adaletsizliği protesto edecektir. Bu tutumumuz, Türkiye Belediyeler Birliği’ndeki hukuksuzluk sona erene kadar devam edecektir.Bu adımların dışında, belediyelerimizin hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli tüm girişimlerde bulunmaktan geri durmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. İktidarın partizan politikaları sadece Türkiye Belediyeler Birliği ile sınırlı değildir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere pek çok kurumun, belediyelerimizin hakkı olan kaynakları nasıl kendi çevresine aktardığını anlatmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımıza da sesleniyoruz: Bu iktidar, sizin vergilerinizden oluşan kaynakları sadece kendi çıkarları için kullanmakta ve size yapılacak hizmetleri açıkça engellemeye çalışmaktadır. Ancak gururla söylüyorum ki; bizim belediyelerimiz, iktidarın veremediği hizmetleri vatandaşlarımıza ulaştırmakta ve iktidarın yapamadığını yapmaktadır. İşte iktidarın korkusunun nedeni budur. Bizim belediyelerimiz, tüm baskılara rağmen vatandaşlarımızın yanında olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Belediye Başkanlarımız, seçim sonuçlarını içine sindiremeyen iktidarın çıkardığı tüm engelleri halkımızla aşmıştır ve aşmaya da devam edecektir. Bizim belediyelerimizin yeri, halkımızın yanıdır. Herkes bilmelidir ki; Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hiçbir belediyemizin hakkını hukukunu bu partizan yönetim anlayışına yedirmeyeceğiz."