Türkiye Bilişim Derneği’nin 2019 yılında Sağlıkta Dijital Dönüşüm Zirvesi ile yola çıktığı etkinliğin ikincisi "Yapay Zekâ" ana teması ile 21-22 Ekim'de Eskişehir Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde hibrit olarak gerçekleştirildi.
Rektör Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, Türkiye Bilişim Derneği 2. Başkanı Mehmet Ali Yazıcı, Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir Şube Başkanı Av. Dr. Barış Günaydın, Eskişehir Kent Konseyi Genel Sekreteri Ahmet Kapanoğlu, Sağlık Bakanlığı temsilcileri, akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşen açılış törenine TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal çevrimiçi olarak katıldı.
Türkiye Bilişim Derneği Organizasyon Komitesi adına konuşma yapan Gamze Kara Mağden, konuşmasına Yunus Emre’nin “beri gel barışalım, yâd isen bilişelim” sözüyle başladı ve şunları söyledi; “Türkiye Bilişim Derneği olarak bu yıl 50. Yılını kutlamanın vermiş olduğu mutluluğu siz değerli katılımcılarımızla paylaşmanın gururunu yaşıyoruz. 1971 yılında bilişim kültürünü yaymak ve Türkiye’nin bilişim toplumuna dönüşmesini sağlamak için sivil toplum hareketine başlayan Türkiye Bilişim Derneği, günümüze geldiğimiz de ise bilişimi kullanan, teknoloji üreten yapı taşlarından bir tanesi olmuştur. Türkiye Bilişim Derneği, 10 şehrimizde yaygınlaşan şube yapılanması, 33 üniversitedeki TBD genç yapılanması ve 12 binden fazla bilişim alanındaki çalışmayı toplumun her noktasına yayarak ülkemizi küresel rekabete hazırlamıştır”.
Sempozyumun açılışında konuşan Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir Şube Başkanı Av. Dr. Barış Günaydın, değişen ve gelişen teknoloji çerçevesinde bu yılki sempozyum ana temasını “Yapay Zeka” olarak belirlediklerini ifade etti. Günaydın; “Sağlık ve bilişim sözcükleri disiplinlerarası çalışmalara işaret eden; tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik ve sağlık bilimleri ile birlikte, bilgisayar bilimini, mühendisliğini, bilişim yönetimini, biyoistatistiği ve matematiği birleştirmektedir. Bu farklı disiplinleri anlamak ve keşfetmek hem kavramsal hem de pratik alt yapı bilgisini gerektirmektedir. Sağlık bilişimin yaygınlaştırılmasının; hastalıkların tedavisi, sağlığın korunması, sağlık bilimleri ve eğitimi, ilaç araştırmaları, klinik tıbbi karar verme ve sağlığın geri kazandırılması gibi karmaşık problemlerin çözümünde önemli bir etken olarak değerlendirilmektedir” dedi.
- "Bu sempozyum bizlerin çalışmalarına önemli katkılar yapacak"
Sempozyumun paydaşı olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Eskişehir Kent Konseyi Genel Sekreteri Ahmet Kapanoğlu; “Bu sempozyumda oluşacak bilgi birikimine katkıda bulunmak amacıyla kurumlarımızın, üniversitelerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın bir araya gelmesi bizleri çok mutlu etmiştir. Bu önemli konuda sizlerle beraber bilgi üretmekten ve en önemlisi ürettiğimiz bilgiyi Eskişehir Kent Konseyi olarak sosyal ağlarımız vasıtasıyla tüm Türkiye’ye yaymaktan büyük bir mutluluk duyacağız. Bu sempozyumun bizlerin çalışmalarına da önemli katlıklar sağlayacağına ve sürdürülebilir çıktılarının olacağına inancımız tamdır” ifadelerini kullandı.
Türkiye Bilişim Derneği 2. Başkanı Mehmet Ali Yazıcı dernek hakkında bilgi vererek başladığı konuşmasında şunları söyledi; “Bu yıl Türkiye Bilişim Derneği’nin 50. Yılını gururla kutluyoruz. 50 yıl önce 1971’de bilişim teknik bilimini toplumsal kalkınmada bir araç olarak kullanma vizyonuyla kuruluşmuş bir dernek. Belki bugün dijitalleşmiş bir çağda bunu ifade etmek çok kolay olabilir ama henüz bilgisayarların Türkiye’ye yeni geldiği bir çağı düşündüğümüzde bu vizyonu ortaya koymanın ne kadar büyük ve geleceği okuma olduğunu çok açık olarak söyleyebilirim”. Dijital dönüşümün zorunluluğunu vurgulayan Yazıcı; “Dijital bir çağda yaşıyoruz, veriye dayalı bir ekonomiden bahsediyoruz. Veriyi işlemek, değerlendirmek ve onu paylaşmak, kullanmak gerekiyor. Dolayısıyla dijital dönüşüm bir zaruret. Pandemi döneminde bu dönüşüm çok daha hızlandı ve tüm bireyler ve tüm kurumlar için vazgeçilmez oldu. Artan maliyetler yüzünden sağlık alanında da dijital dönüşüm bir zorunluluk haline geldi” dedi.
Sempozyuma ev sahipliği yapan Rektör Tuncay Döğeroğlu; “Gelişen ve değişen dünyada her geçen gün çok daha karmaşık ve çözüm bekleyen problemlerle karşı karşıya geliyoruz. Karmaşık problemler disiplinlerarası arası çözüm bekleyen problemler anlamına geliyor. Bizleri de yeni arayışlara yöneltiyor. Üniversiteler olarak nitelikli mezunlar vermek, topluma katkı sağlayan araştırmalar yapmakla yükümlüyüz ve bunları yaparken Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma amaçlarını her daim gündemimizde tutuyoruz. 21. Yüzyılın becerileri ile donanmış mezunları profesyonel yaşama uğurlamamız gerektiğinin ve bunun da önemli bir görevimiz olduğunun da farkındayız” dedi.
Dijital okuryazarlığın tüm mezunlarımızın sahip olması gereken bir yetkinlik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Döğeroğlu bilişimin sağlık alanındaki uygulamaları hakkında şunları söyledi; “Her alanda olduğu gibi, bilişimin sağlık alanındaki uygulamaları da epeyce önem kazandı. Pandemi ile, teknoloji hızlı bir değişim içerisine girdi. Ülke nüfuslarının yaşlanması, salgınla ciddi boyutlarda artan hasta sayıları, daha fazla sağlık kurumu ve yatak talebi ile artan maliyetler karşısında daha farklı bir duruş sergilenmesi gerekti. Dijital sağlık, modern sağlık hizmetlerinin çağın gerektirdiği koşullarda hizmetlere erişimi ve verimliliği arttırmak için önemli bir role sahip oldu ve kurumlarımızda dijital dönüşüm yaşanmaya başlandı”. Prof. Dr. Döğeroğlu, sağlık kuruluşları ve tüm kurum kuruluşlar için bütünleşik bilgi yönetim sisteminin önemini de vurguladı.
Sempozyuma çevrimiçi olarak katılan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal “TÜBİTAK’ın Medikal Biyoteknoloji Alanındaki Faaliyet ve Gelecek Odaklı Stratejileri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Mandal “Bugünkü toplantıyı çok kritik buluyorum çünkü bugüne kadar her bir kurumun kendisini yönettiği yaklaşımdan, daha fazla verileri birlikte yönetme yaklaşımı noktasında olduğu bir sürece geldik. Türkiye’deki merkezi veri toplama yaklaşımı da dikkate alındığında gelecekte ortaya çıkabilecek olan hastalıklarda veya bunların tedavisinde erken aşamada katkı vermesinde önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda ekosistem etkileşimlerinin yoğunluğuyla ekosistem iş birliğinin kapsamının yüksek olduğu bir düzeye gittiğimiz zaman daha yüksek bir etki oluşturabilmek mümkün. TÜBİTAK olarak da biz de kendi süreçlerimizi hem bilgi üretimi noktasında hem de insan kaynağının geliştirilmesi ve bununla ilgili süreç yönetilmesi konusunda, etki oluşturma konusunda hangi alanı alıyorsak bunda başarılı olmanın mümkün olabileceğine inanıyorum” dedi. Prof. Dr. Mandal; sağlık ve bilişim alanlarının yakınsaması ile yapay zekâ odaklı yeni fırsatların keşfedilmesi için ekosistem aktörlerimizin bir araya gelmesini sağlayan ortamların oluşturulmasının çok kıymetli olduğunu belirtti.
Sempozyum kapsamında toplam 6 oturumda "Sağlık Sisteminde Dijitalleşme", "Teletıp Uygulamaları", "Sağlıkta Yeni Trendler ve Gelecek Öngörüleri", "Sağlık Sektöründe Yapay Zekâ Uygulamaları", "Sağlık Sektöründe Veri Entegrasyonu" ve "Sağlık Sektörüne Farklı Bakış Açıları" konuları tartışıldı.